Aylık arşivler: Mart 2017

Diğer Konular

1. Engelli Bireylerin Spor Yapmalarını Kolaylaştırıcı Tedbirler Var Mıdır?

5378 Sayılı Engelliler Kanunu’nun 33’üncü maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir.

Madde 33.- 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesine (n) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki (o) bendi eklenmiş ve mevcut (o) bendi (p) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.

“(o) Engelli bireylerin spor yapabilmelerini sağlamak ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin engellilerin  kullanımına da uygun olmasını sağlamak,
spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları
ile yayınlar yapmak, spor adamları yetiştirmek, engelli bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak…..,”

Ayrıca Engelliler İdaresi Başkanlığı’nca yapılması istenilen düzenleme doğrultusunda; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 81 Gençlik ve Spor İl
Müdürlüğüne ve Özerk ve Özerk olmayan Federasyon Başkanlıklarına gönderilen 06.10.2010 tarihli yazı ile “engelli kimlik kartları esas alınarak hem engellilere
tanınan hak ve hizmetlerinden yararlandırılmaları hem de sosyal hayata katılmalarının sağlanması bakımından Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı tüm
tesislerde, federasyonca veya il müdürlüklerince düzenlenen spor faaliyetlerine girişte ücret alınmaması veya indirimli tarife uygulanması” istenmiştir
ve uygulanmaya başlanılmıştır.

2. Engelli Bireylere Yönelik Ayrımcılıkla Mücadeleye İlişkin Yasal Düzenlemeler Nelerdir?

Anayasa ve tüm mevzuatta engellilere yönelik düzenlemeler topluma tam ve eşit katımlı sağlamak ve ayrımcılığı önleyici iyileştirmelere yöneliktir. 1982
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde fırsat eşitliğine uygun olarak hareket edilmesi öngörülmüştür. Bu maddeye göre:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”

Anayasası’nın 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasının sonuna 2010 yılında yapılan değişiklikle; “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak
yorumlanamaz.” cümlesi ve aynı maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz.”
Bu değişiklikle, özürlü bireylere pozitif ayrımcılık yapılmasının eşitliğe aykırılık oluşturmayacağına ilişkin bir hüküm eklenmiştir.

İş hukukunun temel ilkelerinden biri olan işverenlerin işçilere eşit işlem yapma borcu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Eşit Davranma İlkesi” başlığını taşıyan
5. maddesi ile normatif düzenlemeye kavuşmuştur. Bu maddeye göre;

MADDE 5.“ İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz.” denmektedir.

5378 sayılı Engelliler Kanunun 4. maddesinde, engelli bireylerle ilgili politikaların temel odak noktasının ayrımcılıkla mücadele ekseninde olması gerektiği
ifade edilmiştir:
“….Engelliler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele engellilere yönelik politikaların temel esasıdır”.

5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 41. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun ayrımcılık yasağını düzenleyen 122. maddesine, “engellilik” ibaresi eklenmiştir.
Ayrımcılık başlığını taşıyan maddenin değişiklik işlenmiş hali şöyledir:
“Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;

liste 3 öğeli
•Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını
veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan,
•Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
•Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
Liste sonu

Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.”
Türk Ceza Kanunu’nun bu hükmünün doğrudan ayrımcılığı yasakladığı konusunda şüphe yoktur.

Ayrıca 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 14. maddesinde ayrıca engelli bireylerin istihdamına yönelik ayrımcılıkla mücadele hususunda şunları ifade
etmiştir:
“İşe alımda; iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde
engellilerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz.
Çalışan engellilerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, engeliyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.
Çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki
önlemlerin alınması ve işyerinde fiziksel düzenlemelerin bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işyerleri tarafından yapılması
zorunludur. Engellilik durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan engellilerin istihdamı, öncelikle korumalı işyerleri aracılığıyla
sağlanır.”

6111 Sayılı Kanun ile “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” engelli bireyler için yer alan düzenlemeler, ayrımcılığı önlemeye yönelik çeşitli iyileştirmeler niteliğinde
getirilmiştir. Ülkemizde bu alanla ilgili tüm mevzuat bilgileri web sitemizdeki “ulusal mevzuat” bölümünde yeralmaktadır.

Ülkemizde 28 Ekim 2009 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi (Convention on the Rights of Persons with Disabilities)
her alanda engellilere dayalı ayrımcılığı önleyici ve bütünsel yaklaşıma dayalı hükümlerden oluşmaktadır
(http://www.ozida.gov.tr/?menu=yenimevzuatsayfa=engelli_kisilerin_haklari).

3. Medyada Engellilerin Şiddet ve Ayrımcılığa Tabi Tutulmamasını Önlemeye İlişkin Koruyucu Tedbirler Var Mıdır?

5378 Sayılı Engelliler Kanunu’nun 37’inci maddesi buna ilişkin düzenlemeyi içerir
Madde 37.- 13.4.1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (u) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(u) Kadınlara, güçsüzlere, engellilere ve çocuklara karşı şiddetin ve ayrımcılığın teşvik edilmemesi.

4. Engelli Bireylerin Ticari Hayatta ve Noter İşlemlerinde Ayrımcılığa Uğramalarını Önleyen Düzenleneler Var Mıdır?

5378 sayılı Engelliler Kanununun 50. maddesiyle; Türk Ticaret Kanunu’nun 668. maddesinde yer alan ve görme engelli bireylerin poliçe altına attıkları imzanın
usulen tasdik edilmiş olmadıkça geçerli olmayacağına ilişkin hüküm ve Borçlar Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan ve görme engelli bireylerin imzalarının
usulen tasdik edilmedikçe bağlayıcı olmayacağına ilişkin hüküm kaldırılmıştır.

Bu yöndeki diğer değişiklik ise, Noterlik Kanunu’nun 73. maddesine ilişkindir. 5378 Sayılı Engelliler Kanunu’nun 23 ve 24’üncü maddeleri buna ilişkin düzenlemeyi
içerir.

Madde 23.- 18.1.1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 73’üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İlgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olması:

Madde 73. Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olduğunu anlarsa, işlemler engellinin isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır.
İlgilinin işitme veya konuşma engelli olması ve yazı ile anlaşma imkânının da bulunmaması hâlinde, iki tanık ve yeminli tercüman bulundurulur.

Madde 24.- 1512 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bir noterlik işleminde imza atılmış veya imza yerine geçen el işareti yapılmış olmasına rağmen, ilgilisi ister veya adına işlem yapılan ve imza atabilen
görme engelliler hariç olmak üzere noter, işlemin niteliği, imzayı atan veya el işaretini yapan şahsın durumu ve kimliği bakımından gerekli görürse, yukarıdaki
fıkradaki usûl dairesinde ilgili, tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır. Mühür kullanılması hâlinde parmağın da bastırılması zorunludur.”

Söz konusu hükmün değişiklikten önceki hali sağır, dilsiz ya da görme engelli kişilerin noterdeki işlemlerinin iki tanık huzurunda yapılmasını zorunlu
kılmaktaydı. 5378 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile bu zorunluluk kaldırılmış ve işlemlerin tanık huzurunda yapılması, engelli kişinin isteğine bırakılmıştır.
Böylece, engelli  bireyin fikrini alan ve yasal haklarını kendi istek ve taleplerine göre kullanmalarını sağlamaya çalışan bir yapı öngörülmüştür.

13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile görme engellileri doğrudan ilgilendiren ve görme engellinin imzasının geçerli
kabul edilmesi için şahit bulundurma durumunun görme engellinin isteğine bağlı hale getirildiği imza hususuyla ilgili kanunun 213. Maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:

MADDE 213- 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.”Görme engellilerin
talepleri halinde imzalarında şahit aranır. Aksi takdirde görme engellilerin imzalarını el yazısı ile atmaları yeterlidir.”

5. Engelli Bireylerin Oy Kullanmaları Sırasında Yapılan Düzenlemeler

572 sayılı KHK’nın aşağıdaki maddeleri bu konu hakkındaki düzenlemeleri içerir:

Madde 25- 24/2/1972 tarihli ve 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Ek Madde 1- Yazım kurulları, engellilerin, engellilik durumlarını belirtmek suretiyle yazımını sağlayacak tedbirleri alırlar. Herkes, kendisinin veya
aile fertlerinin engelliliği ile ilgili bilgileri gerçek şekilde yazdırmaya, gerekirse sağlık kurulu raporunu göstermeye mecburdur. Bu maddede belirtilen
engellilik durumlarının tanımlanması için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapılır.”

26.04.1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununun 36. maddesine göre seçmen kütüğü yazımı sırasında, seçmenin
oyunu kullanmasını engelleyecek bir engelliliği  varsa, forma kaydedileceği ifade edilmiştir.

Sandıkların konulacağı yerlerin belirlenmesinde seçmenin oyunu kolaylıkla, serbestçe ve gizli şekilde verebilmesi gözetilmesi ve engelli seçmenlerin oylarını
rahatlıkla kullanabilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği aynı Kanununun 74’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Gebeler, hastalar ve engellilerin
sıra ile bekletilmeden oylarını vermeleri ve yaşlılar ile engellilere yardım edenlerin de öncelikle oy kullanmalarına izin verilmesi Madde 90’da belirtilmiştir.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un “Birleşik Oy Pusulasının Atılması ve İşaretleme” başlıklı 93. Maddesine göre refakatçi
eşliğinde oy kullanma prosedürü ise şu şekilde düzenlenmiştir:

Madde 93 – Kapalı oy verme yerinde birleşik oy pusulasını katlayıp yapıştırdıktan sonra, seçmen burasını terk eder ve birleşik oy pusulasını sandığa bizzat
atar. Körler, felçliler veya bu gibi bedeni sakatlıkları açıkça belli olanlar, bu seçim çevresi seçmeni olan akrabalarından birinin, akrabası yoksa diğer
herhangi bir seçmenin yardımı ile oylarını kullanabilirler. Bir seçmen birden fazla malule refakat edemez. Kurul başkanı, oyunu kullanan seçmene kimlik
kartını verirken seçmen listesindeki adı karşısına imzasını attırır. İmza atamayanların sol elinin başparmağının izinin alınmasıyla yetinilir. Bu parmağı
olmayan seçmenin hangi parmağını bastığı yazılır.

6. Belediyeler Bünyesinde Gerçekleştirilen Hizmetlere İlişkin Yasal Bir Dayanak Mevcut Mudur?

Engellilere yönelik olarak Belediyeler bünyesinde gerçekleştirilen çeşitli hizmetler; yardıma muhtaç olan engellilerin barınması için bakım ve rehabilitasyon
merkezleri açmak; danışma ve rehberlik merkezleri açmak; ücretsiz muayene ve ilaç yardımı yapmak; ayni ve nakdi yardımlarda bulunmak; belediye otobüslerinden
ücretsiz veya indirimli yararlanmalarını sağlamak; özel kurslar düzenlemek; yarışmalar, şenlikler, geziler ve spor müsabakaları düzenlemektir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesinde hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırasının belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate
alınarak belirleneceği, belediye hizmetlerinin sunumunda engelli, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Büyükşehir belediyelerine ise verilen görevler 5216 sayılı kanunun 7.maddesinde düzenlemiştir. Büyükşehir belediyelerinin sosyal nitelikli görevleri de
maddenin (n) bendinde “Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili
bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını yapmak ve gerekli malzeme desteğini sağlamak”, (v) bendinde “Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık
üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve
bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek
okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak” şeklinde yer almaktadır.

Büyükşehir belediyeleri için 5216 sayılı kanununa 01.07.2005 tarih ve 5378 sayılı kanunla eklenen “Ek madde 1” ile engellilerle ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme,
yönlendirme, danışmanlık, sosyal ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri vermek üzere engelli hizmet birimleri oluşturulması, bu birimlerin faaliyetlerini
engellilere hizmet amacıyla kurulmuş vakıf, dernek ve bunların üst kuruluşlarıyla işbirliği halinde sürdürmeleri öngörülmüştür. Bu çerçevede “Büyükşehir
Belediyeleri Engelli Hizmet Birimleri Yönetmeliği” 16.08.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Ayrıca 5378 sayılı Engelliler Kanunu ile Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerine sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma
hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri 2012 yılına kadar almakla ve mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçlarını
engelliler için erişilebilir durumuna getirmekle görevlendirilmiştir.

Emeklilik

1. Engelli Bireyler Erken Emekli veya Malulen Emekli Olmak İçin Nereye Müracaat Etmelidir?

Engellilerin emeklilik işlemleri diğer çalışanlarda olduğu gibi ilgili SGK tarafından yapılmaktadır. Engelliler erken emeklilik ya da malulen emeklilik
işlemlerini SGK’a müracaat ederek başlatabilirler.

Ayrıntılı bilgi için:
www.sgk.gov.tr

ALO 170*

* (Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezini 7 gün 24 saat arayabilirsiniz)

2. Engelli çocuğu olan çalışan anneler için özel bir düzenleme var mıdır?

Sosyal güvenlik reformu olarak bilinen 5510 sayılı Kanunla, sosyal güvenlik sistemimize getirilen yeni bir düzenleme ile başka birinin sürekli bakımına
muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, 1/10/2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına
eklenecek. Eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecek. Yapılan bu düzenleme ile ağır engelli çocuğu olan kadın çalışanlara erken emeklilik
hakkı tanınmıştır.

Fiziksel Çevrenin Engellilerin Erişebilirliğine Uygun Düzenlenmesi Zorunlu mudur

1. Fiziksel Çevrenin Engellilerin Erişebilirliğine Uygun Düzenlenmesi Zorunlu mudur?

Kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine uygun olarak düzenlemesi yasal olarak zorunludur. Bu kapsamda şu yasal düzenlemeler yapılmıştır:

3194 Sayılı İmar Kanununda ve yönetmeliklerinde kentlerde her alanda erişilebilirliğin sağlanması için imar planları, kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında
ve yapılarda Türk Standartları Enstitüsü’nün ilgili standartlarına uyulması zorunluluğu bulunmaktadır.

Ayrıca; 7/7/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunda; aşağıdaki maddeler kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine
uygun düzenlemesi amaçlıdır. Söz konusu Kanunun ilgili maddeleri şunlardır:

Madde 3-(Değişik:6/2/2014-6518/63 md.) Bu Kanunun uygulanmasında;

f) Erişilebilirlik: Binaların, açık alanların, ulaşım ve bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin, engelliler tarafından güvenli ve
bağımsız olarak ulaşılabilir ve kullanılabilir olmasını,

g) Erişilebilirlik standartları: Türk Standardları Enstitüsünün erişilebilirlikle ilgili yayımladığı standartları,

… ifade eder.

Madde 7-(Değişik:6/2/2014-6518/69md.)

Yapılı çevrede engellilerin erişebilirliğinin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik
standartlarına uygunluk sağlanır.

Özel ve kamu toplu taşıma sistemleri ile sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin
erişebilirliğine uygun olması zorunludur.

Bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler için erişilebilir olması sağlanır.

Geçici Madde 2- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri
sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.

Geçici Madde 3- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha
fazla koltuğu bulunan araçlarla sağlanan toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel
ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde, sürücü koltuğu hariç dokuz ila on altı oturma yeri olan
araçlarla verilen toplu taşıma hizmetleri, turizm taşımacılığı yapılan araçlarla sağlanan taşıma hizmetleri ve özel ve kamu şehirler arası toplu taşıma
hizmetleri ile yolcu gemileri 7/7/2018 tarihine kadar engelliler için erişilebilir duruma getirilir.

7/7/2018 tarihine kadar, karayolu ile turizm taşımacılığı yapan veya şehirler arası toplu taşıma hizmeti veren gerçek ve tüzel kişiler, engelli bireyin
erişilebilir toplu taşıma hizmeti sağlanmasına ilişkin talebini azami yetmiş iki saat içinde karşılamakla ve servis taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel
kişiler, engelli personel veya öğrenciye talep hâlinde erişilebilir taşıma hizmetini sağlamakla yükümlüdür.

2. Erişilebilirliğin sağlanmasına yönelik izleme, denetleme ve idari para cezası uygulanması mekanizması bulunmakta mıdır?
5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesinde şu hükümler bulunmaktadır;

“(Ek fıkra: 4/7/2012-6353/34 md.) Bu Kanunun geçici 2 nci maddesi ile bu maddede  belirtilen erişilebilirlik standartlarının ve yükümlülüklerinin uygulanmasının
izlenmesi ve denetimi her ilde Aile ve Sosyal Politikalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, İçişleri, Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlıkları ile engelliler ile ilgili konfederasyonların temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından yapılır. İhtiyaç halinde birden fazla komisyon kurulabilir.
Denetim sonucunda ilgili belediye ve kamu kurum ve kuruluşları ile umuma açık hizmet veren her türlü yapıların ve açık alanların malikleri ile toplu taşıma
araçlarının sahiplerine eksikleri tamamlaması için birinci fıkrada belirtilen sürenin bitiminden itibaren iki yılı geçmemek üzere ek süre verilebilir.

(Ek fıkra: 4/7/2012-6353/34 md.) Sürenin bitiminden itibaren öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği denetim komisyonlarınca tespit edilen umuma
açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının sahibi olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ve ikinci, üçüncü fıkralar
ile beşinci fıkra kapsamında yürürlüğe konulan yönetmelikle öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği denetim komisyonlarınca tespit edilen gerçek
ve özel hukuk tüzel kişilerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından her bir tespit için bin Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar idari
para cezası uygulanır. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının tutarı ellibin lirayı geçemez. İkinci ve üçüncü fıkrada öngörülen yükümlülüklerini
veya geçici 2 ve 3 üncü maddelerde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmediği denetim komisyonlarınca tespit
edilen büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından her bir tespit için beşbin
Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır. Bu şekilde bir yıl içinde uygulanacak idari para cezasının tutarı beşyüz bin
lirayı geçemez. Bu maddeye göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenir. Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezası
tutarları dikkate alınarak erişilebilirlik konusundaki projelerde kullanılmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinde ödenek öngörülür.”

3. Mevzuata uygun olarak erişilebilirliği sağlama görevini yerine getirmeyen kamu veya özel sektör kurum ve kuruluşlarının şikayet edilebileceği kurum
bulunmakta mıdır?

20/07/2013 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği gereği her ilde valilikler bünyesinde Erişilebilirlik
İzleme ve Denetleme komisyonları kurulmuştur. Bu komisyonlara başvuruda bulunulabilir.

Komisyonlar, Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Planına göre oluşturulması gereken izleme ve denetleme programları kapsamında yer alan bina, açık alan
ve toplu taşıma araçları ile kendisine ulaşan başvurular kapsamında yerinde denetleme yapmaktadır.

Başvurular için “
http://eyh.aile.gov.tr/uygulamalar/erisilebilirlik/erisilebilirlik-izleme-ve-denetleme-komisyonlari/erisilebilirlik-izleme-ve-denetleme-komisyonlarina-vatandaslar-tarafindan-yapilacak-basvuruda-kullanilacak-formlar
” linkinde yer alan formlar kullanılabilir.

4. Erişilebilirliğin sağlanmasında vatandaşlara ne tür görevler düşmektedir?

Binalarda, açık alanlarda ve toplu taşıma araçlarında yapılan erişilebilirlik düzenlemelerinin kullanılmasında vatandaşlara da önemli görevler düşmektedir.
Örneğin, kaldırımlara, rampaların önüne, engelli park yerlerine araçların park edilmemesi, kaldırımlara ve yaya geçiş güzergahlarına tezgah, masa, eşya
koyulmaması gerekmektedir.

Bunlara dikkat edildiğinde, tekerlekli sandalye, koltuk değneği, bastonla yürüyenler, yaşlılar, bebek arabalılar vb. kişiler açık alanları güvenli ve bağımsız
olarak kullanabilirler.

5. Oturulan Konutta Engele Uygun Düzenlemeler Yaptırılabilir mi?

Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olan apartman, site vb. konutlarda yaşayan kişiler getirilen yasal düzenleme ile engeline uygun tadilat yaptırma olanağına
sahip olmuşlardır.

5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun 19 uncu maddesi ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmıştır. Bu Kanunun 42 nci maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere;

Engellilerin yaşamı için zorunluluk göstermesi halinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa
çoğunluğu ile karara bağlanır.
Toplantının bu süre içinde yapılmaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda;

İlgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli
proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır.

İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır.

Ayrıca Kanun hükmünde sözü edilen komisyonun kuruluş ve çalışma usulleri ile ilgili Yapılarda Özürlülerin kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları
Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 22.04.2006 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu yönetmelik ile tadilat talebinde bulunan kat malikinin diğer kat malikleriyle yapacağı toplantıda talebinin reddedilmesi durumunda kurulacak olan komisyonla
ilgilidir.

Kat maliki, tadilat yapılacak olan binanın ruhsat işlemlerinin yapıldığı kuruluşa başvuru yaparak bir komisyon oluşturulmasını talep edebilir. Bu komisyonun
söz konusu talebin gerekliliği ve bina güvenliği açısından bir değerlendirme yapmasının koşulları Yönetmelik kapsamında ele alınmaktadır.

Örneğin; konutunda asansör olmayan bir kişi, asansör yaptırmak istediğinde kat malikleri ile bir toplantının yapılması, toplantıda konunun görüşülerek
sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanması gerekmektedir. Toplantının yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda;
ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden (belediyeler vb.)
alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini
en geç altı ay içinde sonuçlandırır.

6. Binaların veya açık alanların erişilebilir hale getirilmesinde izlenecek yöntem nedir?

Erişilebilirliğin sağlanmasında öncelikle mevcut durum tespiti yapılmalıdır. Bu çerçevede, anılan Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliğinin ekinde
yer alan formlarından ve Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak
http://eyh.aile.gov.tr/uygulamalar/erisilebilirlik/erisilebilirlik-bilgilendirme-filmi
linkinde yayımlanan “Açık Alanlar” ve “Binalar” için erişilebilirlik tespit filmlerinden yararlanılabilir.

Ayrıca, yapılacak erişilebilirlik düzenlemelerinin erişilebilirlik standartlarına uygun olması gerekmektedir.

7. Erişilebilirliğin sağlanmasına yönelik standartlar nelerdir?

TS 9111 “Özürlüler ve Hareket Kısıtlılığı Bulunan Bireyler İçin Binalarda Ulaşılabilirlik Gerekleri”

TS 12576 “Kaldırım ve Yaya Geçitlerinde Ulaşılabilirlik İçin Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları”

TS 12460 “Raylı Taşıma Sistemleri Bölüm 5: Özürlü ve Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları”

TS ISO 23599 “Görme Özürlü veya Az Görenler İçin Yardımcı Mamuller- Hissedilebilir Yürüme Yüzeyi İşaretleri”

ISO 23600 “Görme ve işitme özürlüler için yardımcı mamuller- Yaya trafik ışıkları- Sesli ikazlar ve hissedilebilir yüzeyler”

TS 13536 “TS ISO 23599’un Uygulanmasına Yönelik tamamlayıcı Standard”

TS 13622 “Engelliler ve hareket Kısıtlılığı Bulunan Kişiler İçin Toplu Taşıma Sistemlerinde Erişilebilirlik Gerekleri”

Asansörlerle ilgili standartlar.

Standardlar Türk Standardları Enstitüsü’nden temin edilmektedir.

8. Engelliler İçin Ayrılmış Park Yerlerinin İşgalini Önlemeye Yönelik Bir Düzenleme Var mıdır?

Otopark Yönetmeliğinde; otoparkların yapımında TSE standartlarına uyulması, umumi bina, bölge otoparkları ve genel otoparklarda, giriş-çıkış ve asansörlerine
en yakın yerlerinde birden az olmamak şartıyla, her 20 park yerinden birinin engelli işareti konularak engelliler için ayrılması zorunludur.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 61 inci maddesine göre “Engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine” engelli olmayanlar tarafından park
edilmesi yasaklanmıştır ve engelli olmayanlar tarafından yapılan ihlâlin para cezası iki kat olarak uygulanmaktadır.

Çalışma Saatleri, İzinler ve Tayinler

1. Özel eğitim gereksinimi olan aile üyelerine ilişkin memurların tayinleri hakkında özel bir düzenleme var mı?

Devlet Memurları Kanununun ek 39 uncu maddesine göre; “Devlet memurlarının, hayatını başkasının yardım veya bakımı olmadan devam ettiremeyecek derecede
engelli olduğu sağlık kurulu raporu ile tespit edilen eşi, çocukları ile kardeşlerinin, memuriyet mahalli dışında resmî veya özel eğitim ve öğretim kuruluşlarında
eğitim ve öğretim yapacaklarının özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından belgelendirilmesi hâlinde, ilgilinin talebi üzerine eğitim ve öğretim kuruluşlarının
bulunduğu il veya ilçe sınırları dahilinde kurumunda bulunan durumuna uygun boş bir kadroya ataması yapılır.” Hükmü yer almaktadır.

2. Engelli Devlet Memurlarının Tayinlerine ilişkin özel bir düzenleme bulunmakta mıdır?

2014 yılında yine Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesinde bu amaçla bir değişiklik yapılmıştır. Bu hükme göre kendisi engelli olan ya da bakmakla
yükümlü olduğu engelli yakını bulunanların yer değiştirme taleplerinde çalıştıkları kurumların teşkilat ve kadro imkânları ölçüsünde kolaylıklar sağlamaları
gerekmektedir. Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliği’ne Haziran 2014’te eklenen  ek 3 üncü madde ile engellilik
durumuna bağlı olarak yer değiştirme hususu düzenlenmektedir. Engelli sağlık kurulu raporunda en az yüzde kırk oranında engelli olduğu belirtilen memurlar
ile ağır engelli raporlu eşi veya bakmakla yükümlü olduğu birinci derece kan hısımları bulunan memurlar bir defaya mahsus olmak üzere kısıtlayıcı hükümlere
tabi olmaksızın engellilik durumundan kaynaklanan gerekçelere dayalı olarak yer değiştirme talebinde bulunabilir. Bu kapsamdaki talepler kurumların kadro
imkânları ve teşkilat yapıları dikkate alınarak karşılanır. Engellilik durumu devam ettiği sürece kurumlarca isteği dışında memurun yeri değiştirilmez.
Bu konuda engelli veya engelli yakını olan memurların Kanuna ve Genel Yönetmeliğe dayanan haklarını talep ettiklerinde, çalıştıkları Kurumlar tarafından
bu taleplerinin karşılanması gerekmektedir. Devlet Personel Başkanlığı Yönetmeliğin uygulanmasından sorumlu kuruluştur.

3. Kamuda İşçi Kadrosunda Çalışan Engelliler Yönelik Tayin Düzenlemesi Bulunmakta mıdır?

Kamuda çalışan sürekli işçi kadrosunda bulunan engelli çalışanlara yer değiştirme ile ilgili kolaylık tanınmıştır. İş Sağlığı ve Güvenliği Paketi ile Nisan
2015’te 5620 sayılı Kanuna eklenen madde ile kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrosunda görev yapan ve en az %40 oranında engelli olan işçiler
ile ağır engelli raporlu eşi veya bakmakla yükümlü olduğu birinci derece kan hısımları bulunan işçiler de engellilik durumundan kaynaklanan gerekçelere
dayalı olarak kurum içinde yer değiştirme talebinde bulunabilir. Bu kapsamdaki talepler kamu kurum ve kuruluşlarının kadro imkânları ve teşkilat yapıları
dikkate alınarak karşılanır. Yine engellilik durumu devam ettiği sürece kurum ve kuruluşlarca isteği dışında işçinin görev yeri değiştirilemez.

4. Engelli çocuğu olan çalışan anne ve babalar için mazeret izni kullanma hakkı ile ilgili düzenleme nasıldır?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104. Maddesine göre; “Memurlara; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun
evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan
sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar mazeret izni verilir.

5. Engelli memurlar gece nöbeti ve gece vardiyası tutacaklar mıdır?

Engelli  memurlara isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecektir.

6. Kamu çalışanlarına mesai saatleri konusunda kanunen bakmakla yükümlü olduğu engelli birey için gerekli kolaylıklar sağlanmakta mıdır?

2010/02 sayılı Sendikal Gelişmeler Doğrultusunda Alınacak Önlemler hakkında Başbakanlık Genelgesi’ne göre “Kamu çalışanlarının kanunen bakmakla yükümlü
olduğu özürlü aile bireyinin bakıma muhtaç olduğunun ilgili mevzuatına göre alınmış geçerli özürlü sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi kaydıyla
bu durumdaki personele; özürlü aile ferdinin günlük bakımı için izin kullanımında gerekli kolaylık sağlanacak ve personel mesai saatleri dışındaki nöbet
görevinden ve gece vardiyasından muaf tutulacaktır.”

Eğitim

1. Engelli Bireyin Eğitim Hakları Nelerdir ?

Engelli bireyler temel eğitim ilkeleri doğrultusunda genel eğitim, özel eğitim ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmektedirler.
5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere,
özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve engelli olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır.

Engel türü ve derecesine göre engelli çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya engel türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında
eğitim alabilmektedirler. Bununla birlikte engelli  çocukların normal eğitim sınıflarında normal gelişim gösteren akranlarıyla, sosyal ve eğitimsel açıdan
birlikteliklerinin sağlanabilmesi için eğitim politika ve uygulamalarında temel yaklaşım kaynaştırma eğitimi ile sağlanmaktadır.

Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin zorunlu öğrenim çağı: Okul öncesi dönemi de içine alan 3-14 yaş olarak belirlenmiştir. Ülkemizde eğitime ihtiyacı
olan engellilere yönelik MEB sorumludur. Engellilere yönelik erken eğitim 0-6 yaşından başlayarak eğitim ve öğretim hizmetlerinde MEB nın yanı sıra üniversitelerin
ilgili bölümlerinden de bilgi ve yönlendirme hizmetlileri alınabilir.

2. Özel Eğitim Hizmetlerinin Yasal Dayanağı Nedir?

Özel eğitim hizmetleri 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 31.05.2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Özel Eğitim
Hizmetleri Yönetmeliği” nde belirtilen esaslar doğrultusunda yürütülür.

3. Özel Özel Eğitim Merkezlerinden Hizmet Almak İçin Nereye Başvurmak Gereklidir?

Hastaneden alınan “eksiksiz” doldurulmuş “engelliler için sağlık kurulu raporu” ile ikamet edilen ilçede bulunan Rehberlik Araştırma Merkezlerine müracaatta
bulunulmalıdır.

4. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama Nedir?

Rehberlik Araştırma Merkezlerinde, bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerinin değerlendirilmesi amacıyla
nesnel, standart testler ve engelli bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılan tüm uygulamalardır.

5. Eğitsel Değerlendirme Ve Tanılama İçin Gerekli Belgeler Nelerdir ?

Engelli bireyin velisinin veya okul/ kurum yönetiminin yazılı başvurusu,

Okula/ kuruma kayıtlı engelli bireyin bireysel gelişim raporu,

İkametgâh belgesi,

Engelliler için sağlık kurulu raporu,

6. Özel Eğitim Ücretlerinin Ödemesi Hangi Kurum Tarafından Yapılmaktadır?

Özel eğitime ihtiyacı olduğu “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından tespit edilen tüm engelli bireylerin yararlandığı özel eğitim hizmetlerine ilişkin
ödemenin Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenen kısmı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. Bu miktar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından özel
eğitim hizmeti veren kuruma ödenmektedir.

7. Engelli Bireyin Ailesine Yönelik Eğitim Hizmetleri Nasıl Verilmektedir?

Aile eğitimi tüm eğitim kademelerindeki özürlü bireyin eğitimine katkı sağlamak “rehberlik ve danışmanlık” hizmetlerini içeren bir eğitimdir.
Aile Eğitim Hizmetleri Rehberlik ve Araştırma Merkezleri Özel Eğitim okul ve Kurumları, kaynaştırma uygulamaları yapılan okullar tarafından hazırlanan
ve yürütülür. İhtiyaç halinde bu hizmet evlerde de yürütülebilir.

8. Üniversite Sınavına Giren Engelli Öğrenciler İçin Ne Tür Kolaylıklar Sağlanmaktadır?

Üniversite sınavına giren engelli öğrenciler için gerekli fiziksel düzenlemeler yapılmaktadır. Ortopedik ve görme engelliler için uygun düzenlenmiş sınav
mekanları hazırlanmakta, görme engelliler ve az görenler için 30 dakikalık ek sınav süresi verilmekte, sınav sorularını okuyacak ve söylenecek yanıtları
yazacak uygun eğitimde ve düzgün diksiyonlu “yardımcı refakatçi” eşliğinde sınava girme olanağı tanınmaktadır.

9. Engelli Üniversite Öğrencilerine Sağlanan Kolaylıklar Nelerdir?

Başarılı ve ihtiyaç sahibi engelli öğrencilere Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öncelikli olarak öğrenim kredisi, katkı kredisi ve yurt
tahsisi yapılmaktadır.

20.06.2006 tarih ve 26200 sayılı resmi gazetede yayımlanan “ Yükseköğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği” gereğince üniversitelerde,
öğrencilerin öğrenim hayatlarını kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri almak ve bu yönde düzenlemeler yapmak üzere “Engelliler Danışma ve Koordinasyon
Birimi” oluşturulması sağlanmıştır.

10. Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi nedir? Proje kapsamında hangi öğrencilerin ücretsiz
taşınması gerçekleştirilmektedir?

“Özel Eğitime İhtiyacı Olan Öğrencilerin Okullara ve Kurumlara Erişiminin Ücretsiz Sağlanması Projesi” özel eğitime gereksinim duyan çocukların okullara
erişiminin ücretsiz sağlanması ile eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve engelli öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi amacıyla Başbakanlık Özürlüler
İdaresi Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü işbirliğinde hazırlanmıştır. Proje kapsamında
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki;

liste 8 öğeli
•Görme Engelliler Okullarında,
•İşitme Engelliler Okullarında
•Ortopedik Engelliler Okullarında
•Otistik Çocuklar Eğitim – İş Eğitim Merkezlerinde
•Zihinsel Engelliler Okullarında
•Uyum Güçlüğü Olanlar Okulunda
•Özel Eğitim Okulları Bünyesinde Anasınıfında
•Özel Eğitim Sınıflarında
eğitim alan öğrenciler ücretsiz taşınmaktadır.

Engelli Aylığı (2022)

1. Engelli Aylığı Nedir?

Toplumda genellikle “engelli aylığı” olarak bilinen 2022 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında
Kanununun” ilgili maddelerince bağlanan aylıktır. Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük engelli bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu
18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunan Türk Vatandaşlarına aylık bağlanmaktadır. Üç aylık olarak ödenen bir aylıktır. Engel oranına göre aylığın
miktarı değişmektedir.

2. Engelli Aylığını Kimler Alabilir?

Yetkili hastaneden alınmış engelli sağlık kurulu raporuna göre “engelli” (engel oranı %40-%69) ve başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek
derecede engelli (engel oranı%70 ve üzeri) olan,

– Kanunen bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan,
– Sosyal güvenlik kurumlarından her ne ad altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan,
– Nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan,
– Mahkeme kararıyla veya doğrudan bir mevzuat gereği bağlanmış herhangi devamlı bir gelire sahip bulunmayan,
– Her türlü gelirleri toplamının aylık ortalaması, kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olan kişiler ile;
Yukarıdaki koşullara sahip olup kanunen bakmakla yükümlü olunan 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunanlar, bakımının fiilen gerçekleşmesi ve aylık
ortalama gelirinin kanunla belirlenen muhtaçlık sınırının altında olması kaydıyla bu aylıktan faydalanabilir.

Sosyal güvenlik kurumundan, yetim aylığı almakta olan engelli bireylerin aylık veya gelirleri, alacağı engelli aylığından az ise aradaki fark ilgili sosyal
güvenlik kurumu tarafından karşılanacaktır.

3- Aylık Bağlanması İçin Gerekli İşlem ve Belgeler Nelerdir?

2022 sayılı Kanunun 5.maddesi uyarınca bağlanacak aylıklara ilişkin başvurular, kişilerin adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde kayıtlı ikametgâhının bulunduğu
Vakfa yapılır.

Başvuruların şahsen ve yazılı olması esas olmakla birlikte başvuru işleminin kanunî temsilciler tarafından yapılması hâlinde mahkemeden alınmış karar örneği,
vekil tarafından başvuru yapılması hâlinde vekâletname örneği başvuru formuna eklenir.

Yaşlı aylığı başvurularında, herhangi bir belge talep edilmemesi esastır.

Engelli aylıkları ve 18 yaş altı engelli yakını aylığı başvurularında aşağıdaki belgeler istenir.

a) Engelli aylıkları başvurularında, engelliler için sağlık kurulu raporunun aslı ya da noter/hastane başhekimliği tarafından onaylı sureti veya Sağlık
Bakanlığı veri tabanından elektronik olarak paylaşılan rapor bilgileri kabul edilir. Bununla birlikte özürlü sağlık kurulu raporu suretlerine Sosya Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakıfı Müdürlerince, aslının ibraz edilmesi kaydıyla “aslı gibidir” onayı verilir.

b) 18 yaş altı engelli yakını aylığı başvurularında; engelliler için sağlık kurulu raporunun yanında, kanuni velisinin olmadığı durumlarda atanmış vasilere
ilişkin mahkemece verilmiş vesayet kararının aslı ya da noter tarafından onaylı sureti istenir. Bununla birlikte vesayet kararı suretlerine Sosya Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakıfı Müdürlerince, aslının ibraz edilmesi kaydıyla “aslı gibidir” onayı verilir.
Engelli aylıklarına başvuruda bulunan vatandaşlara ücretsiz engelliler için sağlık kurulu raporu uygulamasından faydalanabilmeleri için Sosya Yardımlaşma
ve Dayanışma Vakıfı Müdürü tarafından imzalanan sevk kâğıdı verilir.
Engelli Aylığı ile ilgili Ayrıntılı Bilgi İçin:

Engelli bireylerin aylık bağlanması işlemleriyle ve sonrasındaki ilgili konular için aşağıdaki adresten ayrıntılı bilgi alınabilir.

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü

T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıgı Adres: Eskişehir Yolu Söğütözü Mahallesi 2177.Sokak No:10/A  Çankaya/ANKARA
Tel:+90 (312) 705 40 00
ALO 170*

Engelli Bakım Hizmetleri

1-Engelli bakım hizmetleri nelerdir?
Resmi bakım ve özel bakım merkezlerinde bakım ihtiyacı olan engellilere yatılı ve gündüzlü hizmetler verilmektedir. Ayrıca, bakım ihtiyacı olan engelli
bireylerin ikametgah adreslerinde evde bakım hizmeti bulunmaktadır.  Ancak, bu hizmet evde bakıma destek yardımı olarak sosyal yardım niteliğinde Sosyal
Yardımlar Genel Müdürlüğü görev alanına verilmiştir (Temmuz 2015).

2- Resmi ve yatılı-gündüzlü bakım merkezine yerleştirme veya faydalanma işlemi için nereye başvuru yapılır ve hangi mevzuat ile işlem yapılır?
Engellilere hizmet veren resmi ve yatılı-gündüzlü bakım merkezlerine yerleşmek veya faydalanmak için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru
yapılması gerekmektedir. Engellilerin Bakımı Rehabilitasyonu ve Aile Danışmanlığı Hizmetlerine Dair Yönetmelik kapsamında işlem yapılmaktadır.

3-Resmi bakımmerkezlerinin hizmetlerinden yararlanmak için yapılacak müracaatlarda istenecek belgeler nelerdir?
a)Engelli Sağlık Kurulu Raporu. Engellinin bulaşıcı hastalığı ve madde bağımlılığının olması durumunda bu husus raporda belirtilir.
b)Yatılı ve sürekli bakımı için bakım ve rehabilitasyon merkezine yerleştirilecek olan, on sekiz yaşını tamamlamamış engelliiçin ilgili mahkemelerden alınacak
koruma altına alınması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı.
c)On sekiz yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım
gerekmesi ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli engelli için ilgili mahkemelerden alınacak kısıtlanması ve
bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı.
d)Terk/buluntu ve yakını bulunmayan kimsesiz engellilerin yasal işlemleri, engellinin bulunduğu İl Müdürlüğünce yürütülür.

4-Özel ve yatılı-gündüzlü bakım merkezine yerleştirme veya faydalanma işlemi için nereye başvuru yapılır ve hangi mevzuat ile işlem yapılır?
Engellilere hizmet veren özel ve yatılı-gündüzlü bakım merkezlerine yerleşmek veya faydalanmak için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru
yapılması gerekmektedir. Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik ile Bakıma Muhtaç Engellilere
Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği kapsamında işlem yapılmaktadır.

5-Özel ve yatılı-gündüzlü bakım merkezine yerleştirme veya faydalanma ve evde bakım hizmeti için engelliden istenecek belgeler nelerdir?
a)T.C. Kimlik Numarası beyanı,
b) Engelli sağlık kurulu raporu,
c)Yatılı ve sürekli bakımı için resmi veya özel bakım merkezine yerleştirilecek olan; 18 yaşını tamamlamamış bakıma muhtaç özürlü için ilgili mahkemelerden
alınacak, koruma altına alınması ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı;
18 yaşını tamamlamış olup akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini görememesi veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerekmesi
ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokması nedenleriyle kısıtlanması gerekli bakıma muhtaç özürlü için ilgili mahkemelerden alınacak, kısıtlanması
ve bir bakım merkezine yerleştirilmesi kararı ile velayet altında değil ise vesayet altına alınması ve vasi atanması kararı.,
d)Bakmakla yükümlü olunan bireyler kapsamındaki kişilerin gelir ve mal durumuna ilişkin yazılı beyanı ve taahhüdü ile beyanın içeriğine dair belgeler,
e)İki adet vesikalık fotoğraf,
f) Varsa öğrenim durumunu gösterir belge veya sureti,
g)Engellinin vasisi var ise, vesayete ve vasi atanmasına ilişkin mahkeme kararı,
ğ)Anne babanın boşanmış olması hâlinde, boşanmaya ilişkin mahkeme kararı,
h)İl müdürlüklerince, beyan edilen T.C. Kimlik Numarası üzerinden elde edilecek nüfus cüzdanı sureti, aile nüfus kayıt örneği ve ikametgâh adres belgesi
dosyaya eklenecektir.
ğ)Anne babanın boşanmış olması hâlinde, boşanmaya ilişkin mahkeme kararı,

6-Özel bakım merkezlerinde bakım için hangi koşullar aranmaktadır?
Özel bakım merkezinden yararlanabilmek için tam teşekküllü hastanelerden alınacak 16.12.2010 tarih ve 27787 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan” Özürlülük
Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporlarında engel
oranı % 50 ve üzeri olup ağır engelli  EVET- HAYIR bölümünde EVET ibaresi olması;
30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı
olduğuna dair bakım raporu;
Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olunan birey sayısına göre kendisine
düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğunun (606.95 TL/ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015) bakım
raporu ile tespit edilmesi gerekmektedir.

7-Özel bakım merkezlerinde bakım için devlet tarafından bakım ücreti nasıl ve ne kadar ödenmektedir?
Bakanlığımız tarafından her bir engelli için özel bakım merkezine her ay ödenen bakım ücreti 20.000 gösterge rakamı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
154. maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayının
çarpımı sonucu bulunan tutardan fazla olamaz. (Aylık Katsayıx20.000+% 8 KDV=1.794.61 TL/ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015)

8- Evde bakım ücreti/Evde bakıma destek yardımından faydalanma işlemi için nereye başvuru yapılır ve hangi mevzuat ile işlem yapılır?
Bakım ihtiyacı olan engellilerin evde bakım ücreti/evde bakıma destek yardımından faydalanması için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine başvuru
yapılması gerekmektedir.  Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında işlem yapılmaktadır.
Bu hizmet evde bakıma destek yardımı olarak sosyal yardım niteliğinde Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü görev alanına verildiğinden (Temmuz 2015) SYGM tarafından
yeni Yönetmelik hazırlanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir.

9- Evde bakım ücreti/Evde bakıma destek yardımından yararlanma koşulları nelerdir?
Evde bakım ücreti/evde bakıma destek yardımından yararlanabilmek için hastanelerden alınacak 16.12.2010 tarih ve 27787 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan”
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporlarında
engel oranı % 50 ve üzeri olup ağır engelli EVET- HAYIR bölümünde EVET ibaresi olması gerekmektedir.
30.07.2006 tarih 26244 sayılı “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında bakım ihtiyacı
olan engelli koşullarına sahip olmak.
Her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olunan birey sayısına göre kendisine
düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğunun (606.95 TL/ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015) bakım
raporu ile tespit edilmesi gerekmektedir.

10- Bakım ihtiyacı olan engellilere ödenen evde bakım ücreti/evde bakım destek yardımı tutarı nasıl ve ne kadar ödenmektedir?
Evde bakım ücreti/evde bakıma destek yardımı her bir engelli için her ay  10.000 gösterge rakamı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154. maddesi
uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayının çarpımı sonucu
bulunan tutar kadar ödenir (Aylık Katsayıx10.000=830.84 TL./ 1 Temmuz 2015-31 Aralık 2015)

11- Engelli bakım hizmeti verilen kişiler veya hizmet ile ilgili diğer kurum/kuruluş veya kişilerden gelen araştırma talepleri için nereye başvuru yapılır?
Araştırmanın konusu, araştırmanın amacı, hedefi, yöntemi, kullanılacak ölçekler, süresi, kaynakçası, etik kurul kararı, kuramsal çerçevesi, nerede yapılacağına
ilişkin bilgileri içeren dosyayla birlikte araştırmanın yapılacağı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvuru yapılmaktadır. Başvuru İl Müdürlüğünce
değerlendirildikten sonra bu dosya İl Müdürlüğü görüşünün de eklenerek Bakanlığımız Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.

İndirimler

1. Şehirler arası Yolcu Otobüslerinde Engellilere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?

Şehirlerarası yolcu otobüslerinde, Karayolları Taşıma Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrası gereği; % 40 oranında engelli olduğunu belgeleyen kişiler
için bilet ücreti, geçerli ücret tarifesi üzerinden % 30 indirimli düzenlenmektedir.
2. Türk Hava Yolları Tarafından Engellilere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?

Türk Hava Yolları, % 40 ve üzeri oranda engelli olan yolculara, uygulanabilir ücretler üzerinden tüm iç ve dış hatlarda % 20 indirim sağlamaktadır. İndirimden
faydalanmak isteyen % 40 ve üzeri oranda engelli kişilerin ve refakatçilerinin, engelli kimlik kartı veya sağlık kurulu raporu veya ”Engelli” ibaresi
bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz etmeleri gerekmektedir.

3. Müze ve Ören Yeri Girişlerinde Engellilere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?

Müze ve ören yerlerine, engelliler ile bir refakatçisi, gaziler, şehit ve gazilerin eş ve çocukları, 65 yaş ve üstü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kimliklerini
ibraz etmek suretiyle ücretsiz biletle girmektedirler.

4. Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları Ve Tabiat Parklarına Girişinde Engellilere İndirim Nasıl Uygulanmaktadır?

Engelliler, harp malulü ve gaziler ile bunların eşleri, çocukları, ve anne babalarından, kimliklerini ibraz etmek suretiyle milli parklar, tabiatı koruma
alanları ve tabiat parklarına girişte ücret alınmamaktadır.

5. Engelli bireyler için GSM Şebekelerinde (Cep Telefonlarında) Uygulanan İndirimli Tarife Nasıldır?

GSM operatörleri, engelli kişilere özel tarifeler uygulanmaktadır.

6. Ücretsiz Ve İndirimli Seyahat Hakkı Konusunda Engelli Ve Yaşlı Bireyler Hangi Hak Ve Hizmetlerden Yararlanabilmektedir?

12 Temmuz 2013 tarihinde yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanunla, “4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”da yapılan değişiklikle;

– Şehit yakınları ve gazilere,

– Engel oranı %40 ve üzerinde olan engelli bireylere,

– Ağır engelli bireylerin birlikte yolculuk ettikleri en fazla bir refakatçisine
demiryolları ve denizyollarının şehir içi ve şehirlerarası hatlarından, belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere
veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanma hakkı;

– 65 yaşın üstündeki vatandaşlara;
demiryolları ve denizyollarının şehir içi hatları ile yukarıda sayılan şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak, demiryolları ve denizyollarının
şehirlerarası hatlarından ise % 50 indirimli olarak yararlanma hakkı getirilmiştir.
Ayrıca toplu taşıma araçlarının ait olduğu kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler,
altmış yaş ile altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilirler.

Ücretsiz seyahat hakkından yararlanmaya ilişkin usul ve esaslar, 4.3.2014 tarihli ve 28931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca
çıkarılan “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği” ile belirlenmiştir.

Anılan Yönetmeliğe göre ücretsiz seyahat hakkından;

– 65 yaşın üstündeki vatandaşlar nüfus cüzdanları ile,

– Engelli bireyler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüklerince verilen “Engelliler İçin Kimlik Kart”ları ile yararlanabileceklerdir.

Yönetmeliğin 6 ncı maddesi uyarınca engelli bireyler;

‘ Halen yürürlükte olan 19/07/2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlüler Veritabanı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı
Verilmesine Dair Yönetmelik” uyarınca almış oldukları engelli kimlik kartlarını,

‘ Bu Yönetmelik yayımlanmadan önce alınmış ve anılan Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinde geçerlilikleri korunmuş olan; 13/8/1998 tarihli ve 23432 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlüler İçin Kimlik Kartı Yönetmeliği” uyarınca verilmiş bulunan engelli kimlik kartlarını,

‘ 30/10/2005 tarihli ve 25981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Özürlüler Veritabanı Oluşturulmasına ve Özürlülük Bilgisinin Nüfus Cüzdanında Yer Almasına
Dair Yönetmelik” uyarınca nüfus cüzdanlarında engel oranını gösteren ibare bulunan nüfus cüzdanlarını ibraz ederek bu haklarını kullanabileceklerdir.

Bu çerçevede, engelli bireylerin yürürlükteki hükümlere göre geçerli olan ve yukarıda sayılan engelli kimlik kartlarını yenilemelerine gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda sayılan engelli kimlik kartı bulunup ücretsiz seyahat hakkından refakatçisi olmadan tek başına yararlanmak isteyen ağır engelli bireylerin de
kartlarını yenilemeleri gerekmemektedir.

Ancak ücretsiz seyahat hakkından refakatçisi ile birlikte yararlanmak isteyen ağır engelli bireyler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca yeni dizayn edilen ve üzerinde “Ulaşımda
refakatçi hakkı vardır” ibaresi bulunan “Engelliler için kimlik kartları”nı kullanmaları gerekmekte olup bu vatandaşlarımız ikamet ettikleri ilde bulunan
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvurarak kartlarını yenilemelilerdir. Kimlik kartını değiştirmek isteyen ağır engelli bireylerin, ağır engellilik
ilk olarak 16/7/2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Hakkında Yönetmelikte tanımlandığı için, başvuru yaparken bu tarihten önce alınmış olan veya bu tarihten sonra alınmış olsa bile ağır engelliliğin değerlendirilmiş
olduğu sağlık kurulu raporlarını kullanmaları şarttır.

“Ulaşımda refakatçi hakkı vardır” ibaresini içeren “Engelliler için kimlik kartı”nı ibraz eden engelli bireylerin refakatçisinden başka herhangi bir belge
talep edilmeyecektir.

Bilindiği üzere, ücretsiz seyahat hakkını düzenleyen 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin yedinci fıkrası “İlgili kurumlar, belediyeler ile belediyeler
tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketler, ücretsiz ve indirimli seyahat hakkının kullanılması ile ilgili olarak gerekli tedbirleri alırlar.
Ücretsiz veya indirimli seyahat hakkının kullandırılmaması hâlinde bu haktan faydalandırılmayan her kişi için toplu taşıma aracının tarifesi üzerinden
elli tam bilet bedeli tutarında idari para cezası mülki idare amiri tarafından uygulanır. Bu maddeye göre verilecek idari para cezaları tebliğinden itibaren
bir ay içinde ödenir.” hükmünü amirdir. Bu bağlamda belediyeler, söz konusu hakkın kullanımını sadece yetki sınırları içinde ikamet eden kişilerle sınırlandırılmasına
sebebiyet verecek uygulamalardan kaçınarak, yetki sınırları içinde yaşasın ya da yaşamasın tüm vatandaşların söz konusu haktan eşit bir şekilde yararlanabilmesi
için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.

Engelli Kimlik Kartı

1. Engelli Kimlik Kartı Nedir ve Hangi Kurum Tarafından Verilmektedir?

19.07.2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Engelliler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Engellilere Kimlik Kartı Verilmesine
Dair Yönetmelik” gereği engellilere tanınan hak ve hizmetlerden yararlanmada kullanılmak üzere engelli kişilere verilen kimlik kartıdır. Engelli kimlik
kartı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri aracılığı ile düzenlenmektedir.
2. Engelli Kimlik Kartı Kimlere Verilmektedir?

Engelli kimlik kartı, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle meydana gelen bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini yüzde kırk
(%40) veya daha yüksek bir oranda kaybeden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan engelli bireylere verilmektedir.

3. Engel Oranında Değişiklik, Soyadı Değişikliği, Kimliğin Kaybolması Veya Yıpranmış Olması Durumunda Nereye Müracaat Edilir?

Engelli kimlik kartları; içerdiği bilgilerin değişmesi, kaybedilmesi, çalınması veya herhangi bir nedenle kullanılamaz hale gelmesi durumunda, Aile ve
Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri tarafından yeniden düzenlenir.

4. Engelli Kimlik Kartı Engelli Sağlık Kurulu Raporu Yerine Geçer Mi?

Engelli kimlik kartı engelli sağlık kurulu raporu yerine geçmez. Kimlik kartına sahip her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, mevzuatta münhasıran engelli kişilere
tanınan hak ve hizmetlerden yararlanır. Kimlik kartı alıp almamak engelli kişinin isteğine bağlıdır.

5. Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşı ( Mavi Kartı olanlar), Yaşadığı Ülke Makamlarınca Düzenlenen Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile Engelli Kimlik Kartı
Alabilir Mi?

Yabancı ülkede yaşayan Türk vatandaşlarımızın yaşadığı ülke makamlarınca verilmiş olan engelli sağlık kurulu raporu Türkiye’de geçerli değildir. Engelli
kimlik kartı almak üzere, mevzuat gereği yetkili hastanelere müracaat ederek yeniden engelli sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir.

6. Engelli Kimlik Kartı İle Ülkemizde Engelli Kişilere Sağlanan Hak Ve Hizmetler Nelerdir?

Engelli kimlik kartı ile başta ücretsiz ve indirimli seyahat olmak üzere birçok hak ve hizmetten yararlanılmaktadır.

Engelli kişilerin faydalanacakları hak ve indirimler; ilgili kurum, kuruluş veya yerel yönetimler tarafından belirlenmektedir. Bunun yanında bazı kamu
ve özel sektör kuruluşlarının, engelli kimlik kartı, nüfus cüzdanına işlenmiş engellilik bilgisi ya da engellilere verilen sağlık kurulu raporunu esas
alarak engellilere sağladığı kolaylıklar bulunmaktadır. Bu indirimler ve/veya oranları zaman zaman ilgili kurumlar tarafından değiştirilebilmektedir.

Vergi İndirimi ve Araçlar

1. Engelliliğe Bağlı Gelir Vergisi İndiriminden Kimler Yararlanabilmektedir?

Engelli hizmet erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu engelli kişi bulunan hizmet erbabı, Engelli serbest meslek erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu engelli
kişi bulunan serbest meslek erbabı, basit usulde vergilendirilenlerden, tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin, imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile
uğraşan, (ilk madde ve yardımcı malzeme müşteriye ait olarak faaliyet gösteren terzi, tamirci, marangoz gibi) engelliler yararlanmaktadırlar.
2. Kamu Sektöründe ve Özel Sektörde Çalışan Engellilerin Gelir Vergisi İndiriminden Yararlanabilmeleri İçin Yapacakları İşlemler Nelerdir?

Gelir vergisi indiriminden yararlanmak isteyen engelli hizmet erbabı, nüfus kağıdının örneği ve çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir
belge ile birlikte illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Mal Müdürlüğüne
bir dilekçe ile başvuracaktır.

3. Engellinin Sahip Olduğu Konutta Vergi Muafiyeti Var mıdır?

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 200 metrekareden küçük tek konutu
olan engelliler emlak vergisinden muaftır.

4. Engellilik Derecesi %90 veya Üzerinde Olanların Taşıt Alımlarında Özel Tüketim Vergisi İstisnası Nasıldır?

Engel Oranı %90  ın üzerinde olan engelli bireyler için iki tür ÖTV indirimi uygulaması vardır.

Birincisi, Taşıtta Tadilat Aranmayan İstisna Uygulamasıdır:

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki kayıt
ve tescile tabi mallardan, Türk Gümrük

Tarife Cetvelinin,

• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın
vagon, vb. taşıtların,

• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip van, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,

• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir hacmine bakılmaksızın, motosikletlerin
engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan engelliler tarafından beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır. Bu istisnadan
yararlanmak için, taşıtın özel tertibatlı olması engellinin taşıtı bizzat kullanması şartı aranmaz.

İkincisi ise, Taşıtta Tadilat Aranan İstisna Uygulamasıdır:

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (b) alt bendiyle, Kanuna ekli (II) sayılı listede 87.03 tarife
pozisyonu kapsamında vergilendirilen;

• Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi istiap haddinin %50’sinin altında olan taşıtların,

• Sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olan taşıtların
engellilik durumlarının taşıtları bizzat kullanamayacak ve sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanmalarını gerektirecek nitelikte olduğunu,
yetkili sağlık kurumundan alınmış engelli sağlık kurulu raporuyla tevsik eden ve engellilik derecesi %90 veya daha fazla olan engelliler tarafından, beş
yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir. Taşıtta, ilk iktisaptan önce tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine
ve seyahat edilmesine uygun tertibat yaptırılması zorunludur.

(II) sayılı listenin 87.03 tarife pozisyonu sırası kapsamında vergilendirilen; motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşan taşıtlar, bütün tekerlekleri motordan
güç alan veya alabilen taşıtlar, sürücü dâhil 8 kişiye kadar oturma yeri olan binek otomobilleri, yarış arabaları ve arazi taşıtlarının ilk iktisabında
bu istisnadan yararlanılamaz.

Dolayısıyla bu istisna kapsamında, 87.03 tarife pozisyonunda sınıflandırılan panelvan, kombi gibi hem yük hem yolcu taşımacılığında kullanılabilen çok
amaçlı taşıtlar ile sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olan taşıtların ilk iktisabı yapılabilir.

Ayrıca, fabrika çıkışı veya ithali sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olarak yapılan ve taşıtın “Araç Tip Onayı Belgesi”ne uygun, tamamlanmış araç uygunluk
belgesinde de bu teknik özelliği belirtilen taşıtlardan, istisnadan yararlanabilen engellilerce engellilik durumlarına uygun olarak tekerlekli sandalye
veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine imkân sağlayacak şekilde mezkûr düzenleme kapsamında yaptırılan tadilata bağlı olarak oturma yeri sayısı
düşürülen taşıtların ilk iktisabı da bu düzenleme kapsamındadır.

Bunun yanı sıra, 10 veya üstü oturma yerine sahip taşıtların, mezkûr düzenleme çerçevesinde yaptırılan tadilat sonucu, istisna kapsamındaki taşıtlar haline
getirilmesi suretiyle ilk iktisaplarının yapılması halinde de diğer şartların sağlanmasına bağlı olarak, söz konusu istisna düzenlemesinden yararlanılabilir.

Mezkûr istisnadan, yalnızca engellilik durumları sürücü olmalarını engelleyecek nitelikte olan, sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanması
gerektiğini ve engellilik derecesinin %90 veya üzeri olduğunu engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen  engelliler yararlanabilir.

5.  Engellilik Derecesi %90’ın Altında Olan Engelli Bireylerin Taşıt Alımlarında İstisna Uygulaması Nasıldır?

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (c) alt bendi uyarınca, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile
tabi mallardan, Türk Gümrük Tarife Cetvelinin,

• 87.03 tarife pozisyonunda yer alan, 1600 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip binek otomobil, panelvan, pick-up, arazi taşıtı, ATV, jeep, steyşın
vagon, vb. taşıtların,

• 87.04 tarife pozisyonunda yer alan, eşya taşımaya mahsus, 2800 cm³ veya altında motor silindir hacmine sahip van, panelvan, kamyonet, pick-up, vb. taşıtların,

• 87.11 tarife pozisyonunda yer alan, motor silindir hacmine bakılmaksızın, motosikletlerin
bizzat kullanmak amacıyla engelliliğine uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran engelliler tarafından ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.

İstisnadan yararlanmak için taşıtın, özel tertibatlı olması engelli tarafından bizzat kullanılabilecek durumda olması şarttır.

Bu uygulamada, taşıtı hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren ve gaz pedalları ile vites kolu kabul edilir. İlk iktisaptan önce hareket ettirici aksamda
sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat yapılması gerekmekte olup, yapılan özel tertibatın kişinin engelliliğiyle uyumlu olması da zorunludur.

Sol el ve/veya kolda engelliliği bulunanların, taşıtta hareket ettirici aksam sayılan manuel vites kolunu engelliliğe uygun olarak direksiyona monte ettirmesi
ve benzeri şekilde tadilat yaptırması veya taşıtın fabrika çıkışında vitesin direksiyonun sağ tarafına sabitlenmiş olması gibi haller hareket ettirici
aksamda özel tertibat olarak kabul edilir.

Direksiyona topuz takılması, engelin bulunduğu taraftaki silecek kolu, sinyal, cam silecek kumandası, dörtlü flaşör, ön-arka cam su fıskiyesi, korna ve
kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa alınması veya direksiyon simidine monte edilmesi ve benzeri tadilatlar taşıtı hareket ettirici aksamda özel tertibat
kapsamında değerlendirilmez.

Taşıtın otomatik vitesli olması, engelliliğe uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılması şartının aranmasına engel değildir. Dolayısıyla otomatik
vitesli taşıtların hareket ettirici aksamında da kişinin engelliliğine uygun olarak sabitlenmiş özel tertibat yaptırılması gerekmektedir. Örneğin, sağ
ayağı ampute olan bir engellinin, fren ve gaz pedalında özel tertibat yaptırmadan otomatik vitesli taşıtı kullanması mümkün olmadığından, ancak anılan
tertibatın yaptırılması halinde otomatik vitesli bir taşıt bakımından istisnadan faydalanılabilir.

Öte yandan, manuel vitesli bir taşıtı vites kolunda ve/veya debriyaj pedalında sabitlenmiş özel tertibat yaptırmadan kullanamayacak durumda olan engelliler
bakımından, otomatik vitesli taşıtlar, özel tertibatlı taşıt olarak kabul edilir.

Engellilik durumunun tevsikinde ibrazı zorunlu olan engelli sağlık kurulu raporu, engelliliği ile sadece özel tertibat yaptırılan taşıtların (veya engelliliği
ile başkaca hareket ettirici özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli taşıtların) kullanılabileceğine dair değerlendirmeyi içermeli
ya da bu hususun anlaşılabilmesini sağlayacak şekilde açık olmalıdır.

Engellilik derecesi %90’ın altında olanlarda, aranan şartları haiz olmak koşuluyla belli bir engellilik derecesine sahip olunması şartı aranmaz.

Öte yandan engellilik durumu, ilk iktisabı yapılacak taşıtın hareket ettirici aksamında tadilat yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olmalıdır. Örneğin,
sağ veya sol el parmaklardan herhangi bir ya da birkaçının olmamasına rağmen vitesin değiştirilmesine engel, vites kolunda tadilat yaptırılmasını gerektirecek
bir durumun bulunmaması halinde manuel veya otomatik vitesli taşıt alımında istisna uygulanmaz.

6- ÖTV İstisna Kapsamında İlk İktisabı Yapılan Taşıtların Hurdaya Çıkarılması Halinde İstisna uygulaması nasıldır?

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (d) alt bendiyle, söz konusu bendin (a), (b) ve (c) alt bentleri
kapsamındaki taşıtların aynı alt bentlerde belirtilen tarafından ilk iktisabından sonra beş yıl geçmeden deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu
kullanılamaz hâle gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu alt bentler kapsamındaki taşıtları hurdaya çıkaran engelliler tarafından yeni bir taşıtın
ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir.
7. ÖTV uygulamasında engelli sağlık kurulu raporları ile ilgili özel hususlar nelerdir?

Engellilere, engelli sağlık kurulu raporu verilmesine dair ilgili mevzuatın değişmesi halinde, değişiklik tarihinden önce usulüne uygun olarak düzenlenmiş
olan engelli sağlık kurulu raporları ÖTV istisnası uygulamasında geçerlidir. Ancak, Özel Tüketim Vergisi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce alınmış
sağlık kurulu raporlarına dayanılarak bu istisna kapsamında işlem tesis edilmez.

Engellinin, birden fazla engelli sağlık kurulu raporunun bulunması halinde, en son tarihli rapor bu uygulamada dikkate alınır. Engelli tarafından geçerli
raporun ibraz edilmediğinin tespiti ve ibraz edilmeyen en son tarihli raporun da ilgili istisna uygulamasında aranılan mahiyette olmaması durumunda, ziyaa
uğratılan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte engelliden aranır.

Engelli sağlık kurulu raporunda, raporun süresiz olduğunun belirtilmesi halinde herhangi bir tarihle sınırlı olmaksızın; belirli süre içinde geçerli olduğunun
belirtilmesi halinde, raporun süresinin bitimine altı aydan az bir süre kalmaması kaydıyla, bu süre içinde, ilk iktisabı yapılacak taşıtlar bakımından
söz konusu raporlara dayanılarak istisnadan yararlanılabilir.

Süreli raporlara dayanılarak istisnadan yararlanılması halinde, raporun süre bitiminde ÖTV istisnasının devamı için yeni rapor ibrazı aranmaz.

Engelliler tarafından ibrazı zorunlu engelli sağlık kurulu raporunun örneği ile şekli ve içeriğine ilişkin açıklamalar, söz konusu raporun verilmesine
dair ilgili mevzuatla belirlenmiş olup, rapor tarihi dikkate alınmak suretiyle bu tarihte geçerli mevzuatla yapılan belirlemeler çerçevesinde raporun uygun
olup olmadığı vergi dairesince tespit edilir. Bu kapsamda, engelli sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kurumlarının kontrolü de Sağlık Bakanlığının
resmi internet sitesinden yapılır.

8. ÖTV istisnasından yabancı ülke vatandaşları ve mavi kartlılar yararlanabilmekte midir?

İstisnadan, Türkiye’de ikamet eden ve ikamet tezkeresine sahip yabancı ülke vatandaşları ile yurt dışında ikamet eden Türk uyruklu mavi kart sahipleri
de yararlanabilir. Bunların da aranan şartları haiz olmaları ve belgeleri ibraz etmeleri gerektiği tabiidir. Ancak yurt dışından alınan ehliyet ve/veya
rapora dayanılarak bu istisna uygulaması kapsamında işlem tesis edilemez.
9. ÖTV istisnası kapsamında alınan araçların mevzuatta belirlenen kişilerin dışında kullanımı halinde bir yaptırımı var mıdır?

İstisna şartlarına aykırı bir biçimde mevzuatta belirlenen kişilerin dışında kullanımının tespiti halinde ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV, vergi ziyaı cezası
ve gecikme faizi ile birlikte engelliden alınır. Ayrıca, taşıtın ilk iktisabında yaptırılan hareket ettirici aksamın, sonradan söküldüğünün tespit edilmesi
halinde de aynı yönde işlem tesis edilir. Söz konusu durumlara ilişkin tespitlerin, ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra yapılması halinde,
ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV ile ilgili olarak herhangi bir işlem tesis edilmeyeceği açıktır.

Öte yandan muvazaaya dayanan bir ilişki içerisinde engelli kişi adına taşıt iktisap edildiğinin tespiti halinde ilk iktisapta ödenmeyen ÖTV, vergi ziyaı
cezası ve gecikme faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen işleme taraf olanlardan (adına taşıt iktisap edilen engelli, engelli adına alıp fiilen
kendi istifadesine kullanan ile durumdan haberdar olması şartıyla motorlu araç ticareti yapan kişiden) aranır.

10. Engellilere Ait Taşıtların Trafik İşlemleri Nasıl Yapılmaktadır?

Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 53 üncü maddesi uyarınca engellilere ait araçların trafik tescil kuruluşlarınca tescil işlemlerinin yapılması sırasında:

a) Bizzat kullanım amacıyla engelliler tarafından ithal edilen özel tertibatlı otomobiller ile motosikletlerin tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına,
“Araç sahibi tarafından kullanılması zorunlu olup, ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla
veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, kiralanması, ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi
yasaktır.” şeklinde şerh konulur.

b) Engelliler tarafından ithal edilen özel tertibatlı minibüslerin tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına “Araç sahibinin eşi, üçüncü dereceye kadar
kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup,
ilgili gümrük müdürlüğünün izni olmadan devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının
vekâletname ile devredilmesi, kiralanması ödünç verilmesi, özel tertibatının kaldırılması veya değiştirilmesi yasaktır.” şeklinde şerh konulur.

c) Engellilik derecesi % 90’ın altında olan engelliler tarafından bizzat kullanılmak amacıyla özel tertibatlı araçların Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak
yurt içinden ilk iktisabında tescil belgelerine, “İlk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi,
intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi, “Özel tertibatının kaldırılması
veya değiştirilmesi yasaktır.” şeklinde şerh konulur. Herhangi bir engeli bulunmayan kişilerin kullanımına uygun olarak üretilmiş olan aracın teknik donanımlarında
hiçbir değişiklik yapılmadan, engelli kişinin sağlık raporunda belirtilen tertibatın ilave aparatlarla taktırılmış olması halinde, bu araç araç sahibinin
eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından
da kullanılabilir. Aracın engelli veya bu kişiler tarafından her iki şekilde de kullanılabileceğinin yetkili kurum ve kuruluşlarca belgelendirilmesi şarttır.

ç) Özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90 ve üzeri olan malul ve engelliler tarafından Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak bizzat ithal edilen
araçların tescil belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına, “Araç sahibi engelli kişinin eşi, kanuni mümessili ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından
bir sürücü veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılması zorunlu olup, beş yıl içerisinde Özel Tüketim
Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi, intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi,
kiralanması, ödünç verilmesi yasaktır.” şeklinde şerh konulur. Ayrıca ithal araçların gümrük şahadetnamelerinde, yukarıda belirtilen şerh dışında varsa
diğer şerhler de tescil belgesine işlenir.

d) Engelliler tarafından ithal edilerek getirilen araçların, aynı durumdaki başka bir engelliye devri veya bunların ölümü sonucunda varislerine intikali
halinde, bu araçlar gümrük vergisinden muaf olup, devir ve tescil işlemi ilgili gümrük müdürlüğünün iznine bağlıdır.

e) Özel tertibatı olmayıp, engellilik derecesi % 90 ve üzeri olan engelliler tarafından Özel Tüketim Vergisinden muaf olarak yurt içinden satın alınıp
ilk iktisabı yapılan araçların tescil belgelerine “İlk iktisap tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe Özel Tüketim Vergisi ödenmeden devri, satışı, hibesi,
intifasının mülkiyeti muhafaza kaydıyla veya sair şekillerde akden devri, tasarruf hakkının vekâletname ile devredilmesi yasaktır.” şeklinde şerh konulur.

f) Engellilere ait yurt dışından ithal edilmiş olan özel tertibatlı araçların Yönetmelikte izin verilen kişiler dışında başkaları tarafından kullanıldığının
tespiti halinde; araç trafikten men edilerek bu hususta düzenlenecek bir tutanakla mer’i mevzuat çerçevesinde işlem yapılmak üzere Gümrük ve Ticaret Bakanlığının
ilgili birimlerine intikal ettirilir.
Talep halinde, trafik denetleme kuruluşları tarafından engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerinden istifade etmeleri amacıyla, engellilere ve
gazilere örneği Yönetmelik ekinde yer alan park kartı verilir. Park kartlarının verilmesi, kullanılması ve iptaline dair usul ve esaslar Emniyet Genel
Müdürlüğünce belirlenir.

11. Katma Değer Vergisi muafiyeti engelliler için nasıldır?

3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesi uyarınca, engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel
bilgisayar programlarının teslimi KDV’den müstesnadır.

Münhasıran engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamlarında kullanmaları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç (örneğin; görme engellilerin
kullandıkları baston, yazı makinesi, kabartma klavye; ortopedik engellilerin kullandıkları tekerlekli sandalye, ortez-protez gibi cihaz ve araçlar) ile
özel bilgisayar programları istisna kapsamında kabul edilir. Binek otomobili ve diğer nakil vasıtalarının ise sözü edilen “araç-gereç” kapsamında değerlendirilmesi
mümkün değildir.

Engelliler dışında engelli olmayanlar tarafından da kullanılması mümkün olan araç ve gereçlerin teslimi, bu istisna kapsamında değildir.

12.  H Sınıfı Sürücü Belgesi Nedir ve Nasıl Alınır?

Özel tertibatlı olarak imal, tadil ve teçhiz edilmiş motosiklet veya otomobil türünden araçları kullanacak engelliler H sınıfı ehliyet almak zorundadır.
H sınıfı sürücü belgesine ilişkin düzenlemeler Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde yer alır.H sınıfı ehliyet almak için, “Özel tertibatlı araç kullanabilir”
ibaresi olan sağlık kurulu raporu ile birlikte sürücü kurslarına müracaat edilmelidir. H sınıfı ehliyet kurslarında, kursiyerler trafik ve ilkyardım derslerinden
sorumludurlar. Motor dersinden muaftırlar. Dört haftalık teorik ders süresi vardır. Geri kalan sürede de direksiyon eğitimi alınır.H sınıfı ehliyeti ömür
boyu kullanmak veya belirli aralıklarla güncellemek, alınacak Sağlık Kurulu Raporunda kesinlik kazanır. El veya ayakta ortopedik engel olanlar ve işitme
engelliler H sınıfı ehliyeti ömür boyu kullanabilir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinde yapılan değişiklik uyarınca 2016 yılından sonra “H” sınıfı ehliyet
değil kullanılan araç sınıfına göre ehliyet verilecektir. Var olan “H” sınıfı ehliyetleri de beş yıl içerisinde değiştirilecektir.